Maliye eski Bakanı, akademisyen Birikim Özgür, dış politikada KKTC’yi yeterince yanında hissetmeyen Türkiye’nin, son dönemde Kıbrıslı Türkler ile gönül bağlarının koptuğunu, kendi çıkarına odaklandığını, Kıbrıs Türklerin kalkınmasını rafa kaldırdığını söyledi.
Türkiye’nin KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine denk gelen dönemde Doğu Akdeniz’de enerji konusunda dışlandığını ve yalnızlaştırıldığını belirten Özgür, KKTC’nin bu süreçte destek yönünde duruşunu net olarak ortaya koyamadığını iddia etti. Birikim Özgür, söz konusu dönemde Türkiyeli yetkililerle gerginlik yaşayan Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı işaret ederek, isim vermeden suçladı.
Haber Kıbrıs WEB TV’de “Markaj” programında Ali Baturay’ın sorularını yanıtlayan Birikim Özgür, hükümetin bugün iç borçlanmaya gittiğini ve 57 milyon 500 bin TL borçlandığını belirterek, devletin, 12 ayın 6 ayında borçlandığına dikkat çekti.
Bugünkü 57 milyon 500 bin TL iç borçlanmayla birlikte, 6 ayda 400- 450 milyon TL borçlanıldığını, kısa dönem borçlardan ikisini ödediğini belirten Özgür, “5 Ocak’ta 88 milyon TL borç ödemesi var. Yılbaşında gene kriz yaşanacak” dedi.
UBP-DP- YDP Azınlık Hükümeti’nin “Türkiye ne isterse yapmaya hazır” bir iktidar görüntüsü olduğunu belirten Birikim Özgür, toplumun yaratılan bu algıdan dolayı umutsuz ve mutsuz olduğunu vurguladı.
“Mali disiplin önemsenmedi, yapılan uyarılar dinlenmedi”
Şu anki hükümetin ekonomiyi yönetemeyen ancak Türkiye’den kolay para alabilen bir yönetim olduğu izlenimi yarattığını anlatan Birikim Özgür, “2004’ten beridir yerel gelirleriyle cari giderleri dengelemek için mücadele veriliyordu. Türkiye’nin en az karıştığı dönemler, bütçenin dengelendiği ve artıya geçtiği dönemlerdir” diye konuştu.
Kamu gelirleri düşerken kamu giderlerinin de aşağıya çekilmesi gerektiğini vurgulayan Özgür, “Bütçe açığı varsa dıştan yardım almak için avuç açılır. Bütçe açığını biz yarattık. Mali disiplini önemsemeyen, yapılan uyarıları dinlemeyen hatta bunu yapanları eleştiren ayrıştıran ve maaş ödemeyi başarı sağlayan biziz” ifadelerini kullandı.
“Türkiyeli yetkililer, Kıbrıs Türklerinin dayanışmasını yeterli bulmadı”
Türkiyeli yetkililerin son dönemde Kıbrıslı Türkler ile gönül bağlarının koptuğunu belirten Özgür, Türkiye’nin kendi çıkarına odaklandığını ve Kıbrıs Türklerinin kalkınmasını rafa kaldırdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine denk gelen dönemde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de enerji konusunda dışlandığını ve yalnızlaştırıldığını aktaran Özgür, Kıbrıs Türkü’nün bu süreçte destek yönündeki duruşunu net olarak ortaya koyamadığını vurguladı.
Türkiye’nin Kıbrıslı Türkleri bu süreçte yanında göremediğini, bunu hissedemediğini anlatan Özgür, bu konuda Türkiyeli yetkililerle gerginlik yaşayan Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ima ederek, isim vermeden suçladı.
Birikim Özgür, “Türkiyeli yetkililer, ‘Doğu Akdeniz’de üstüme geliyorlar. Kıbrıslı Türklerin dayanışmasını bekliyorum’ diyor ancak Türkiye’nin yanında olmak yerine yapılan eleştirilerden rahatsız oluyorlar. Bu nedenle Kıbrıs Türküne verilen destek askıya alındı. ‘Bağımlıydınız şimdi bana daha çok bağımlısınız’ diye hareket edilmeye başlandı” ifadelerini kullandı.
“En yüksek makamdaki kişiler, Türkiye karşıtlığını marifet görmemeli”
Türkiye karşıtlığını marifet gören ve bunu en yüksek makamlardan dile getirenlerin olduğunu söyleyen Özgür, şöyle konuştu:
“Mesele Türkiye ile kavga edip siyasi prim elde etmek olmamalı. Cumhurbaşkanı iseniz, bir devleti ve sistemi temsil ediyorsunuz. Konuşmalarınıza ve hitaplarınıza dikkat edeceksiniz. Karşı tarafı rencide etmeyeceksiniz. Avrupa Birliği destek vermezken, yardım yapan tek Türkiye iken, Türkiye olmadan hangi kaynak ve ekonomik programla Kıbrıs Türkü kalkınacak? Bunun formülü nedir açıklasınlar. Basın üzerinden ayar çekmeye çalışırsanız cezasını halk çeker. Belki de 10 yıl boyunca etkileri sürecek.”
“Türkiye aslında federal çözüm olsun diye can atıyor”
Bugün yönetimde olan cumhurbaşkanının ve hükümetin federal çözüm ilkesinden uzaklaştığını ve yeni bir tezi savunduğunu, Türkiye’nin de bu yönde açıklamalar yaptığını belirten Birikim Özgür, Türkiye’nin aslında federal çözüm olsun diye can attığını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun “AB’den yardım almak istemiyoruz” şeklindeki açıklamaları hakkında da konuşan ve bu sözleri doğru bulmadığını belirten Özgür, bu tavrı doğru bulmadığını, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AB, Kuzey Kıbrıs’a yardım yapmadığı için biz yardım ediyoruz” diye açıklamalar yaptığını anımsattı.
“Türkiye ile iyi ilişkiler yanlış anlaşılıyor”
Birikim Özgür, kendine yetemeyen ve ekonomisini düzgün yönetemeyen ülkelerin dıştan destek almak zorunda olduğunu belirterek, “Kıbrıs Türkü var olabilmek için dıştan katkıya ihtiyaç var. Birleşik Kıbrıs’ın yaratılması hedefi için Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması amacıyla Avrupa Birliği’nden destek görmedik. Kıbrıs Türküne yalnızca Türkiye katkı yapıyor” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün yardım aldığı Türkiye ile ekonomi ve eğitim alanı gibi konularda iyi ilişkiler kurması gerektiğine işaret eden Özgür, “Türkiye ile iyi ilişkiler yanlış anlaşıyor. Bu ilişkiler çerçevesindeki gelişmelere baktığımızda UBP içinden bile UBP Kurultayı, hükümet oluşumu ve bakanların atanması konularında rahatsızlık duyuluyor. Türkiye ne isterse yapmaya hazır bir iktidar görüntüsü var. Toplum, yaratılan bu algıdan dolayı umutsuz ve mutsuz” diye konuştu.
“Pandemi gerçeklerle yüzleşmemizi sağladı”
Gerçeklerle yüzleşmemizi sağladığı için pandemiye teşekkür edilmesi gerektiğini belirten Özgür, “Ekonomistlerin uyarılarını, Dünya Bankası’nın hazırladığı raporları ve Türkiye ile ilgili protokolleri savunanlar anlaşılmadı, hakarete uğrardı. Şimdi gerçekle yüzleştiler” ifadelerini kullandı.
“Hükümet bugün 57 milyon 500 bin TL borçlandı”
Devletin, 12 ayın 6 ayında borçlandığına dikkat çeken Özgür, “Bugün 57 milyon 500 bin TL iç borçlanma yapıldı. 6 ayda 400- 450 milyon TL borçlanıldı. Kısa dönem borçlardan ikisi ödendi. 5 Ocak’ta 88 milyon TL borç ödemesi var. Yılbaşında gene kriz yaşanacak” diye konuştu.
Türkiye’ye ‘600 milyon TL için gidildi ve 840 milyonla dönüldü’ diyenlerin 57 milyon 500 bin TL iç borçlanmaya gittiğini dile getiren Özgür, “840 milyon TL nerede? Bu iş rezilliğe döküldü. İfade edilenler yerine getirilmiyor. Protokoller imzalanıyor ancak gerekleri yerine getirilmiyor. Bütçelerde yazılanlar hayata geçirilmiyor. Bu sistem düzeltilmeli ve iki dudak arasından çıkarılmalı” dedi.
“Ekonominin düzelmesi için reel sektöre katkı yapılmalıdır”
Özgür, devletin pandemi süresince ve sonrasında da ekonominin düzeltilmesi için reel sektördeki işletmelere ve çalışanlara katkı yapması gerektiğini savundu.
AB’nin kamu reformu ve yenilenebilir enerji konularında hassas olduğunu anlatan Özgür, “AB, üye ülkelerinde kamu reformu yapılmasını ve dijitalleşme gibi kamu yükünü hafifletecek uygulamaların hayata geçirilmesini istiyor. Kaynakların ve katkıların cari harcamalar için kullanılmasını istemiyor. AB ayrıca yeşil ekonomiyi destekliyor ve çevreci yatırımlara destek olacağını açıklıyor” diye konuştu.
Pandemi krizinde devlet yönetebilme kapasitesinden yoksun olunduğunun ortaya çıktığını ifade eden Özgür, “Eldeki kaynaklar ve dıştan gelen yardımlar kamuya ve tüketime yönelik bilinçsizce harcandı. Kaynaklar tükenince borçlanmaya gidildi” dedi.
Kaynak: Haber Kıbrıs